Çarşamba, Temmuz 12, 2006

Adalet

Tek parmağının ucunda durmaya çalışıyor
Bir elinde terazi, kefelerinde anıları, gözleri bağlı
Tartamıyor o yüzden,
Unutmuş diğer elindeki kitabı

Çarşamba, Temmuz 05, 2006

İt

Yabancı gördüğü her şeye nefretiyle, tasması ve kulübesiyle o tam bir köpekti. Sokaktaki diğer hayvanların ne yediğinin önemi yoktu, sahibinin korunacak ne kadar çok şeyi varsa o kadar iyi semirirdi. Çarpık bir algı ile koruduğu şeyleri kendinin zannederdi. Zaten sahiplenecek bir şeyi olmalıydı havlaması için; o içinde yaşadığı bahçe, kulübe, boynundaki tasma, ucundaki uzun zincir sahibinden gayri hem de onun değil miydi?

Sokaktaki diğer köpeklerle ağız dalaşına girip kafa ütülerdi her gün, onları hiç görmese de tanımasa da kendince bekçilik işini elinden alabilecekleri dürtüsü ile soluğu kesilene kadar bağırır, dayak yemeden susmazdı.

Geceleri hürriyetinin çivili utancından çıkarılırdı uzun zinciri. O yüzden çok severdi kameri bahçenin efendisi kutsal köpek. Özgürlüğü ahmakça kuyruğunu sallayarak kutlardı her gece. Kazanılmamış özgürlüğün aslında esaretin kendisi olduğundan bihaber o çok sevdiği gecenin gündüz zincirlenmesine neden olduğunu anlayamadı hiçbir zaman.

Böyle zavallı, böyle aptal geçti yılları köpeğin. Benim pencerelerinden kovulduğum eve bir gün bir hırsız girdi, o ahmak ile son görüşmemiz oldu o gecenin sabahı. Sonraları kulübesini kaldırdılar ıslak burunlunun. Eşiği kendi evlerininki kadar büyük yeni bir kulübe yaptılar yeni köpek için.